1947 yılında özel lise olarak açılan Ordu Lisesi’nin ilk mezunları geleneksel olarak düzenlenen yemekle bir araya geldi. Ahmet Ziya Sağesen öncülüğünde bu yıl 15. kez düzenlenen yemekte Ordu Lisesi’nin ilk mezunları geçmiş günleri hatırlarken kaybettikleri arkadaşlarını ve öğretmenlerini de da rahmetle andı. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Ahmet Ziya Sağesen, “Biz bu etkinliği aşağı yukarı 15 yıldır düzenliyoruz. Ancak sayı olarak çok az kişi hayatta kaldı, 7-8 kişi kadar. Diğerleri rahmetli oldu. Hepsine rahmet diliyorum. Devletin o tarihte lise açacak kadar gücü olmadığı için Ordu Lisesi ilk önce özel lise olarak açıldı. Ordu tüccarlarından da Ahmet Cemal Mağden, Sıtkı Bacınoğlu, Hasan Çebi büyük fedakârlıkta bulunarak destek oldu. Mehmet Can Akbulut da Trabzon’da öğretmendi ama okulun müdürü olmayı kabul etti. Çok yetenekli bir öğretmendi. Yetişmemizde büyük hizmetleri geçti. Unutulacak bir hoca değildi. İsmet İnönü Atatürk için ‘devletimizin banisi ve milletimizin fedakar sadık hadimi’ derdi. Ben de Can Akbulut için ‘lisemizin banisi ve fedakar sadık hadimi bütün öğrencilerin sana minnettardır ruhundaki ateşle bize canlılık verdin ruhun şad olsun’ diyorum.” dedi.
Acı tatlı günlerimiz geçti
Etkinliğe katılan davetlilerden Cemal Tuna, acı tatlı günlerinin geçtiğini belirterek, “Dile kolay tam 70 yıl öncesinden bahsediyoruz. Şimdi yeniden bir aradayız. Bu etkinlik 10 yıldan fazla bir zamandır yapılıyor. Ben de her seferinde katılıyorum. Biz çok iyi bir eğitim aldık, Çok iyi öğretmenlerimiz vardı. Hele okul müdürümüz Can Akbulut çok başka bir insandı.” diye konuştu.
Yeniden aynı masadayız
Sudi Acar da, “Biz 3 sene beraber okuduk. Sonra mezun olduk her birimiz çeşitli yerlere dağıldı. Şimdi burada bir arada yeniden aynı masadayız. İnsanın içinden geçen hisleri anlatabilmesi için kelimeler yeterli olmuyor.” şeklinde konuştu.
Okulun ilk mezunuyuz
İsmet Ertaş ise, “Biz 1950 mezunuyuz. Okulun da ilk mezunuyuz. Bu şekilde son 10 yıldır bir araya geliyoruz, hasret gideriyoruz. Eski günleri yad ediyoruz. Bu tabi çok güzel, çok anlamlı bir etkinlik oluyor bizim için. Tabi tek üzüntü veren şey her sene biraz daha azalıyor olmamız. Arkadaşları maalesef teker teker kaybediyoruz.” ifadelerinde bulundu.
Bir masayı zor dolduruyoruz
Son olarak söz alan Bedri Congur, Hasan Basri Gönül ve Lütfi Topaloğlu da; “Burada olmak öyle bir şey ki anlatmak zor. Biz bir birimizi bulduğumuzda çok mutlu oluyoruz. Bugün de teker teker değil hepimiz bir adadayız. Daha çok mutlu oluyoruz. Biz çok az kişi kaldık. İşte şimdi bir masayı zor dolduruyoruz. Müdürümüz Can Akbulut tabi onun çok mezun öğrencisi vardı ama bizi kastederek ‘benim 91 öğrencim var’ derdi. Biz onların ilk göz ağrılarıydık. Ordu çok güzel ama çok bakımsız bu beni çok üzüyor. Ordu’nun bizim zamanımızdaki ‘küçük Şikago’ydu Çünkü caddeler denize dik inerdi. Şimdi o da kalmadı. Her şey karmakarışık.” açıklamalarında bulundular. ORDU OLAY